Ben de akıllı telefonsuz nasıl yaşanır bu sorunun cevabını arıyorum. Bunun için 1 hafta akıllı telefon kullanmadım. Beraber nasıl geçti bu 1 hafta beraber göz atalım..
Hele ki bi an bile akıllı telefonu elimden düşüremeyen ben için akıllı telefonu 1 hafta kullan(a)mamak oldukça zor oldu.
Geçen hafta Mutlu Muyuz ? adlı yazımda 1 hafta akıllı telefon kullanmayacağımı yazdım. Ve bugün pazar yaklaşık 1 haftadır kullanmıyorum.
1 haftam nasıl geçti kısaca anlatacağım size.
Belki siz de denersiniz bırakmayı..?
Nasıl ki uyuşturucu kullanan madde bağımlıları nasıl kendini uyuşturan kafa yapan (esrar, eroin, hap, şeker vs.) almadığı zaman kendine zarar verirse benimde başıma öyle şeyler geldi.
Geçen hafta yazdığım yazıyı paylaşıp duşa girdim. Çıkınca bildirimlere bakıp tüm sosyal medya uygulamalarını sildim telefonumdan.
**İLK GÜN
Birinci gün akşam duvarlar üzerime üzerime geliyor. Daralıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Kendimi dışarı atayım bari kendime gelirim diyorum. Evin aşağısında park var biraz temiz hava alıp halamın yaptığı güzel yemekleri sindirmek için yürüyüş yapmaya karar veriyorum. Saat: 21.00 Yer Esenyurt Şehitler Parkı. Parkta yürüyüş yapıyorum burnuma çokça mangal kokusu geliyor. Yürüyüş yaparken alı al kapkara gözlü fidan gibi bi kızın yürüyüş yaptığı gözüme çarpıyor. Bana doğru geliyor ben de ona doğru. Bana bakıyor ben de ona. Sonra ikimiz de kendi yolumuzda yürüyoruz. Dönüşte bi daha denk geliyoruz. Saat kaç diye sordu kapkara gözlerinin altında utangaç ifadeyle, "Telefonu evde bıraktım bu aralar sosyal medya kullanmamaya karar verdim" diyorum. Kömür gözlü kız, ben de telefonu evde bıraktım. Bu aralar sosyal medya kullanmamaya karar verdim senin gibi dedi. İkimiz de şaşırdık ve sevindik. Biraz hoş beşten sonra kafa dengi çıktık. Kız numarasını verdi. Sonra ayrıldık. Dakka 1 gol bir. Eskiden olsa acaba bu kızı nasıl bulurum diye tinder ve happ'ndan arardım. Veya parkta her akşam üstü yürüyüşe çıkardım kızı bi daha görüp konuşmak için. İnsan gerçek hayatta sosyal medyadan olduğundan daha fazla kız ayarlayabiliyor dedim içimden geçirerek.
**İKİNCİ GÜN
İkinci gün saat 14.00. Yer Avcılar'da öğrencilerin yoğun olarak takıldığı bi kitap kafe. Dışarada neşeli insanı yakan bi güneş var. Her zaman oturduğum masanın boş olduğuna sevinerek oturuyorumyyerli ile kaçağın karıştırıldığı çaydan isteyerek. Arkadaş aradı biraz geç geleceğini söyledi. Geç geleceğini bildiğimden yanıma Ahmet Ümit'in 'Elveda Vatanım' kitabını aldım.
Eskiden olsa çapraz masada oturan sarışın kızı bulmak için swarm'dan yer bildirimi yapıp o kızı arardım. Ama akıllı telefonu bıraktığımdan açtım Ahmet Ümit'in son kitabını okumaya başladım. Çapraz masadan kesiştiğim upuzun yeşil elbiseli beyaz tenli sarışın kız bana doğru geldi. Kalbim atışları hızlandı ellerim terledi.
Eskiden olsa çapraz masada oturan sarışın kızı bulmak için swarm'dan yer bildirimi yapıp o kızı arardım. Ama akıllı telefonu bıraktığımdan açtım Ahmet Ümit'in son kitabını okumaya başladım. Çapraz masadan kesiştiğim upuzun yeşil elbiseli beyaz tenli sarışın kız bana doğru geldi. Kalbim atışları hızlandı ellerim terledi.
-Pardon. O okuduğunuz Ahmet Ümit'in son kitabı 'Elvada Vatanım' değil mi ?
Ben de evet dedim. (Ne alaka yeaa ) diye içimden geçirdim.
-Kız ben de ne zamandır okuyacaktım bi türlü okuyamadım. Kitabı bitirdikten sonra ben de sizden ödünç alabilir miyim? Okuyup size teslim ederim bi kahve ısmarlayarak.
Allah Allah dedim. Oğlumm mikail dakka 2 gol iki. Sen ne ballı adamsın. Keşke daha erken bıraksa idin akıllı telefonu dedim. Akıllı telefonu bırakalı daha iki gün olmadan iki tane fıstık gibi kızla tanıştım. Hadi hayırlısı. Sosyal medyada kız avlamak boş iş. En iyisi reel de ayarlamak imiş dedim kendime ve bu yazıyı okuyanlara.
**ÜÇÜNCÜ GÜN
Akıllı telefonu bırakalı 3. günümdeyim. Her şey rüya gibi, Kapkara gözlü kızla ve sarışın kızla whatsaptan baya muhabbet ediyorum. Galiba sarışın kızla sevgili olacağım.
Her gün alarm çalmasına rağmen geç uyanan bedenim dinç bi şekilde alarm çalmadan uyandı. Uzun aradan sonra ilk kez işe geç kalmadan geldim. Sürekli işe 5-10 dakika geç kaldığım için bana sürekli şakadan takılan İlhan'a oo erkencisin dedim.
*İş arkadaşım İlhan bu sefer mikaill oo bizden erken gelip çayıda demlemişsin. Akıllı telefonu bırakmak sana yaramış dedi.
İş çıkışı eve geldim. Üstümü değişip koltuğa uzandım. Vücudum karıncalanmaya başladı. Aklıma sürekli akıllı telefon geliyor. Sürekli parmaklarım dokunmak istiyordu dokunmatik ekrana. İnstagramda, facebook da kim ne fotoğraf paylaşmış nereleri gezmiş merak ediyordum. Ellerim karıncalandı gözüm karardı. Nefes alamaz oldum, yutkunamadım. En son evde ortalığı dağıttığımı tabak çanak her şeyi çılgınlarca sağa sola attığımı hatırlıyorum.
Eve gelen 112 sağlık ekipleri sağ ve sol koluma 2 GB internet enjekte edince kendime geldim.
Yukarıda yazılan (Birinci, İkinci ve Üçüncü Gün) tamamen hayal ürünümdür.
Şaka bi yana 1 haftadır (facebook, instagram, snapchat, twitter, tinder, periscope, swarm, vs.) kullanmadan (whatsap hariç) yaşıyorum. Hem de daha dolu dolu yaşıyorum. Eskiden zamanı yetiremiyordum bi çok şey için. Bu sefer zamanım artıyor. 1 haftadır bi sürü film izledim, doyasıya gezdim, fotoğraf çektim. İşe geç kalmadım. Uykumu alıyorum. Sabah uyanınca daha dinç uyanıyorum. 1 hafta daha whatsap hariç sosyal medya, akıllı telefon kullanmayacağım. Beni yolda yere düşmüş baygın görürseniz 2 GB internet enjekte edin kollarıma hemen iyileşirim. Haftaya pazar görüşmek üzere akıllı telefonsuz akıllı kalın
Mikail Eren
4 Eylül 2016
İstanbul/Yenibsona
Mikail Eren
4 Eylül 2016
İstanbul/Yenibsona
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder