Gün geçmiyor ki yeni bir şey trend olsun. Bizde o akıma uyup onun cılkını çıkartmayalım. Bu sefer ki akım aşağıda fotoğraflarda göreceğiniz gibi son zamanlardaki popüler uygulama. Photoshop, paint, PicsArt vb. gibi programlarda cin Ali veya Cin Ayşe çizip yanına bir şeyler yazıyorsunuz.
Örneğin sevdiğiniz veya sevmediğiniz bir arkadaşın şöyledir, böyledir böyledir yazıp Ayşe gibi olma.
Veya tam tersi böyle böyle, Ayşe gibi ol yazıyorsunuz.
Örneğin: "Bu Ayşe: 24 yaşında kız arkadaşı yok. Ayşe tam bir Güzin abla. Sevgilisi olanlara öğüt veriyor. Ayşe kel başında önce merhem sür. Ayşe kötü. Ayşe gibi olma."
Gibi bi şeyler yazıp arkadaşınızı etiketliyorsunuz.
Bende bi kaç arkadaşımı öyle yaptım.
Tabi şunu söylemeden edemiyorum. Ailemiz, arkadaşlarımız, çevremiz kısacası toplum hep öyle olma, böyle ol diye dayatır. Biz toplumun dayatmasına göre yaşamamalıyız. İçimizden ne geliyorsa toplumun doğrusu değilde kendi doğrumuz peşinde gitmeliyiz. Aşaağıdaki paylaşımlar da öyle ol veya olma gırgırına (yavanlığına) yazılmıştır. Gülün geçin.
Bun arkadaşlar: Ayşen, Billur, Gültekin, Sibel, Ünal ve Yunus. Kimisini çok severim kimisine de çok takılırım kimisini de sevmem maksat gırgır olsun diye yazdım. Tabiki bu arkadaşlarımı seçmemin nedeni ya çok iyi tanımam ya da toplumdan farklı olmasıdır.
İşte o arkadaşlar
Alfabeye göre paylaşıyorum.
Ayşen:
 |
| Ayşen gibi olmayın Ayşen olmak pişmanlıktır. |
 |
| Gazeteci Billur. Billur olmak pişmanlıktır. Bilimadamları nasıl yaşıyor diye araştırıyorlar. |
 |
| Gültekin |
La ne çok yaşadık senle Gültekin. Senin parfümünü çalardım gizli gizli. Ev arkadaşı olmak bunu gerektirir. Bi kere hiç unutmam ben niye gizli gizli kullanıyorum ki dedim Gültekin'in parfümünü. Daha öncesinden yine Gültekinde aldğım bitmiş parfüm şişesine Gültekinin aldığı yeni parfümden kendi boş parfüm şişesine boşalttım. Gültekinin parfüm şişesine ise su doldurdum baktım rengi tutmadı limon sıktım miss gibi eskisinden güzel parfüm oldu. Tabi sonradan itiraf etmiştim.
Sibel :
|
 |
| Sibel |
Muhtemelen bunu okuyunca çok kızacak. Ya Mikaiiil ben hiç öyle biriyim aşk olsun. Beni hiç tanımadın diyecek. Ben de maksat gırgır olsun diyeceğim
Ünal:
 |
| Uh ah dev adam Ünal |
Ünal hakkında çok şey yazacağım ikinci adamdır. Hem Adıyamanlı hem de beraber gazetecilik okuduk. Tabi Mersinde okulda aynı sınıfta iken tanıştık. Senle olan anıları tek bi blog yazısına saklıyorum. Senle vine de çektik. Konsere de gittik haber de yaptık. Aynı kıza aşık olmadık tabi. Hastaneye de gittik. Yavanlığın dibine vurduk. Güzel bulaşık yıkıyorsun. La İstanbul'a gel yine menemen yapak. Şimdilik bu kadar.
Yunus:
 |
| Elmooooo yani Yunus |
| En çok Yunus hakkında yazarım. Çünkü halamın oğlu. Beraber büyüdük. Aynı okullarda okuduk. İlk aşklarını ilk ağlamasını ilk makarna yapmasını bilirim. Hatta şimdi yine aynı evde kalıyoruz. Bulaşık mulaşık yıkmayı sevmez ama hakkını yemim canı isterse güzel yemek yapar. Batak oynamayı çok sver. Kahveden çıkmaz. Fotoğraf çekilmeyi çok sever. Bi ilk okul anısı var da anlatsam mı bilemedim. En iyisi lise anısını anlatayım. Bi gün bi kız ona kıravat vermişti. Sonra bu eve gidince filmlerdeki gibi o kravatı koklamış. OH MİSSS gibi diyememiş. Bana olayı anlattı ben zannettim filmde aşık olanlar aşık olduğu kişiden aldığı şeyi koklayınca onun kokusu gelir sandım demişti. Gelmemişti garibim üzülmüştü tabi. Yunus ilk o zaman filmlerin gerçek hayat gibi olmadığını anladı. Daha yazacak çok arkadaşım var da başka zamana yazılara artık.. Öyle olmayın böyle olmayın kendiniz olun. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder