Bizim oralarda tohumu Eylülde ekerler ki sonbaharda yağan
yağmurlarda tohum olgunlaşsın kabuğunu çatlatsın yeşersin
Kasımda... Kasım da yeşermek çok meşakkatlidir. Bilmem bilir
miyiz.. Kasım ayı soğuk aydır zemheridir. Kara kışın değil beyaz
bemyaz kışın başlangıcıdır ölümün sessiz çığlığıdır...
Kara kışın değil beyaz
bemyaz kışın başlangıcıdır ölümün sessiz çığlığıdır. Hayvanları
ağıllarına, çocukları yanan sobalı evin odasına tutsak eder. Kimi
evcil olmayan hayvanları yatırır kış uykusuna, kimi evcil
olmayana hayvanlarıda salar vahşi doğaya.. Dedim ya Kasım
zor aydır kasımdan öncesi toprağa düşmek yeşermek zor
olduğu gibi başını arz-ı endama çıkartmak daha zordur. İnat bi
ruh ile başını arz- ı endama kaldırırsın. Her yer güneş, ılık bi
bahara merhaba derim sanırsın. Ama başını kara topraktan
çıkarttığın gibi başına beyaz ölüm yağar birer.. ikişer.. üçer.. Ve
kara kışa merhaba dersin elvada demek ister gibi. Toprağı,
ölümü, ölüm gibi de yeşermeyi, dirilmeyi, özlersin ki ölürsün ve
dirilirsin düşen her kar tanesinde bir defa bin defa..
Şimdi karlar altında üşürsün bilirim
Bilirim ey tohum tanesi bilirim
üşürsün..
Yüreğimle örtsem seni
Sana yemyeşil bahar getirsem
Güneşler ülkesinden
Dirilir misin beyaz ölümler içinden
Ve
Gamzelerinle
Güler misin
Bağrından koptuğun toprağın
Beyaz ölümlerden sıyrılarak..
Çorak memleketimin buğday tanesi...
Mikail Eren
(Circirbocegi ,,K.H,,)
16 Eylül 2014
İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder