24 Ekim 2015 Cumartesi

SÜPÜRGE



Kafa ütülüyen bi hafta sonundan bildiriyorum. Hava sıcaklığı normal değerler arasında. Yani dışarısı bildiğin soğuk. Sakın sıcak yatağınızdan çıkmayın. Yer:İstanbul İhlas Haber Ajansı.  Dışarda sisli bir yağmurun ayak sesleri. Mevsimlerden som bahar.Yerin mekanın önemi yok aslında. Çünkü çoğumuz her hafta sonu bu işkenceye maruz kalıyoruz. İşkence ama hani bildiğiniz işkencelerden değil. Sonu temiz biten ama psikolojik gürültülü bi işkence. Her hafta sonu aynı şeyle karşılaşıyoruz. Evde iş yerinde hafta sonları mütamediyen cumartesi ve bilhassa pazar günleri bu sesle uykunuzun en tatlı yerinden
"Yine mi anneee
öff
kapat şunu
daha yeni uyudum
uykumun en tatlı yerindeyim"
Ah nerde o eski gürültüsüz süpürgeler
Dersiniz ve başınızı yatağa gömüp battaniyenize yorganınıza sarılırsınız 'hatta anneniz üzerindeki battaniyeyi çekmeye çalışır ama mümkün mü sizi battaniyeden ayıramaz'da anneniz sizi zorla kaldırmayı başarır bi şekilde.

Çocukluğumda henüz teknolojinin o kadar gelişmediği yıllarda annem yanda gördüğünüz fotoğraftaki süpürge ile evi temizlediğinden o gürültüye gençlik yıllarımda karşılaştım.

Ben yine mi anne demiyorum diyemiyorum!

Sabahın 7'sinde geceden sabah üşümeyeyim diye daha sarıldığım battaniyemi bırakıp evden acelece çıktım hemde saçlarımı toplamadan. (Bu yazıyı okuyamayacak olan annem oğlum ben sana o saçını kes demedim mi diyeceğini biliyorum. Evet anne kesmedim hatta biraz uzadığından artık bağlıyorum da..)Yine servise geç kalacağımdan adımlarımı daha da hızlandırıyorum. Bizim ev yokuş aşağısı olduğundan yokuş yukarI 10 dakikalık yolu yürümek nefes nefese kalmanıza yetiyor. Tabi servisi kaçırmamak için bazen koşuyorum yokuş yukarı soğuk hava bıçak gibi kesiyor ciğerlerimi. Nefes aldığımı hissediyorum. Yokuş yukarı koşmakda ayrı bi kafa her sabah. Oysa sabah 5 dakika erken evden çıksam bu kadar efor sarfetmeyeceğim. İşe giderken "Servis" maceralarımı başka yazılara bırakıyorum.
Ütü deyince aklıma komedyen Hayrettin geldi
Ha nerde kalmıştık. Ses gidince konu da dağıldı tabi. Bu yazıyı fotoğraftaki fon sesini dinleyerek yazıyorum. İş yerinde fotoğrafta gördüğünüz abi, süpürge makinası ile yerleri temizliyor. Bu sese sinir olduğumdan bu yazıyı yazdım.

Bildiğin gır gır
Neyse siz başınızı yastığa gömün ve battaniyenize daha sıkı sarlın anneniz süpürge makinası ile hala evi temizlemeye devam etsin.
Şuraya bi kaç tane klişe söz yazıp yazımı bitiriyorum. 

Klişeler:
Eskiden süpürge makinası yoktu. Sadece süpürge vardı.
Ondan sonra gırgır çıktı.
Kafalar gırgırlandı.
Sonrada makinalaşma ile birlikte süpürgeye makina taktılar.
Gır gır, zır zır kafa ütülendi.
Ha evet ütü de çıktı. Ütü; elbise de ütüledi kafada. Kafa derken mecazi yani saçı kast ediyorum.

Uzun bi aradan sonra bi şeyler yazabilmenin hazzı ile bi sonraki kafa ütülüyeci yazıda görüşmek üzre.

Mikail Eren

İstanbul/Yenibosna


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder