Bİ LİRA

Bİ LİRA

Kadın pikapta yorgun bi mandalina kasasının üzerinde oturmuştu. Üşüyen sol elini sıcak sağ eli ile ısıtmaya çalışıyordu. Kendisi de yorgundu yorgun bakışları gibi.. Bakışları ileriye bakıyordu. kim bilir ne düşünüyordu. Akşam eve gidince ne yemek yapacağını mı yoksa mandalinaları bi an önce satıp sıcacık evine sığınmayı mı. Yoksa çoluğunun çocuğunun geleceğini mi..

Kim bilir ne düşünüyordu düşlüyordu.

Kocası da o sokak senin bu sokak benim sokak aralarında cığırtkan bi megafonda:
bi lira
bi lira..
mandalina bi lira diyerek arşınlıyordu yeni parke taşı ile taşlaşmış sokakları..

Sahi kaç lira idi mandalinanın kilosu

İstanbul/Esenyurt/ ya da Esencılıs

Mikail Eren

29 Ekim 2015

SÜPÜRGE

Kafa ütülüyen bi hafta sonundan bildiriyorum. Hava sıcaklığı normal değerler arasında. Yani dışarısı bildiğin soğuk. Sakın sıcak yatağınızdan çıkmayın. Yer:İstanbul İhlas Haber Ajansı.  Dışarda sisli bir yağmurun ayak sesleri. Mevsimlerden som bahar.Yerin mekanın önemi yok aslında. Çünkü çoğumuz her hafta sonu bu işkenceye maruz kalıyoruz. İşkence ama hani bildiğiniz işkencelerden değil. Sonu temiz biten ama psikolojik gürültülü bi işkence. Her hafta sonu aynı şeyle karşılaşıyoruz. Evde iş yerinde hafta sonları mütamediyen cumartesi ve bilhassa pazar günleri bu sesle uykunuzun en tatlı yerinden

"Yine mi anneee

Napıyon Uyudun Mu ???

Napıyon Uyudun Mu???

İki gündür gece aynı saatte "Napıyon Uyudun Mu" ? adlı bi mesaj alıyorum 0543 xxx xx xx adlı numaradan. Heralde eski hayranlarımdır diye tahmin ettim. Tabi telefonum geçen bozulduğundan rehberim silindi. Numaranın kim oluğunu bilmiyorum.

Neyse ben "Yo uyumadım ya sen" ? diye cevap verdim..

Tabi sonra unuttum uyumuşum.

Bugün gece aynı saatte aynı numaradan aynı mesaj yine geldi. Ah yine hayranlarım dedim içimden.

Neyse dünkü mesaj aklıma geldi aradım numarayı. Çok tanıdık bi ses evet onun sesi.
Bi kadın: "Sen beni unuttun çoktan belkide ben hala yaşarım eski günlerde" diye çok acıklı konuşuyor.
Walla ben de unutmadım o günleri seni çok özledim diyecektim ki o tanıdık ses Kibariye'nin sesi imiş. Evet bildiğimiz Kibariye.

Eskiden çalarken dinlet vardı. O kişi de (hayranım smile ifade simgesi çalarken dinlet yapmış. Arabeske bağlamış benden ayrıldıktan sonra. Tabi bu şahsı ben rehberime "Uyudun Mu?" diye kaydettim. Kim olduğunu öğrenirsem yine yazarım burdan..

Siz de dinleyin efkarlanın Kibariye'yi Belki de sizin de "UNUTAMADIM"ınız vardır. Ha belki de çalarken dinlet yaparsınız "Napıyon Uyudun Mu?" diye mesaj atacağınız biri vardır ona bu yazıyı okuduktan sonra mesaj atarsınız 

İstanbul'da kiralık ev ve ev alma ipucuları

Üç kağıtçı emlakçılar ve ondan daha üç kağıtçı ev sahipleri. 

Eve çıkacaklara dikkat!

Başımdan geçen bi kaç bi şeyi anlatıp İstanbul'da kiraya çıkacaksanız veya ev alacaksanız neden 3 kere düşünmeniz gerektiğini yazacağım.

Özellikle bu dönemler üniversiteye yeni kayıt dönemi herkes kiralık ev arıyor. Vakit varken şimdi bulun. Bir ay sonra okullar açılınca ev bulmak daha da zorlaşacak.

Aslında üç kağıtçı demek az kalır ev sahiplerine ve emlakçılara. Neden mi ?

Say say bitmez.

İstanbul Üniversitesi'ndeki Tarihi Kemer Restorasyonsuzluğu

İstanbul Üniversitesi tarihi kemer


Yer: İstanbul Üniversitesi o tarihi kapının olduğu merkez kampüs.  Yani İletişim Fakültesi’nin alt tarafında İktisat Fakültesi ek binasıyla birleşik olan tarihi kemer.

HELE GİT İŞİNE FORREY

Not: Seçim yaşı erginliğine gelmeyenler ciddiye almasın.

Bi istifa furyasıdır başladı gitti. Herkes kamu kurum ve kuruluşlardan çalıştığı özel sektörden ayrılıp siyasi sahnede yer alabilmek için görevinden istifa ediyor.

Ve beklenen gün geldi.

GÖÇEBE BAKIŞ

Yolunuz İstanbul’a, İstiklal Caddesine, Beyoğlu’na düşerse (düşmezse bile yolunuzu düşürün) Arter’deki ‘Göçebe Bakış’ adlı sergiyi gezin. Sergide: Güneydoğu Asya bölgesinden 36 sanatçının 40 ‘tan fazla yapıtı bulunmakta. Sergi: “ARTER’in İstiklal Caddesi üzerindeki girişinde yuvarlak bir masa etrafında pinpon toplarıyla masa tenisi oynayan insanlarla karşılıyor sizi. Sergide bir bölümü bu sergi için özel üretilmiş olan yerleştirmeler videolar, ses işleri, fotoğraflar ve performanslar yer alıyor.” Serginin dikkatimi çeken yanı dışarıdan baktığımızda yuvarlak masa etrafında masa tenisi oynayan kişilerdi. Sanatçı mekanları kalıpları fiziksel dönüşüme uğratarak kültürlere içerden ve dışarıdan bakmamızı sağlıyor...