TÜRKİYE VE HİNDİSTAN DA İNEK OLMAK

Yarın bayram olduğu ve güncel konu olduğu için mööö'lü giriş yapıyorum..

Geçen pazar yine işteyim çalışıyorum. "İnsan pazar günü çalışır mı yeaa" demeyin. Özel sektör olunca pazarları hatta bayramda bile full çalışıyorsun.  Neyse kahvaltı yapmak için ocaktan çay alayım dedim. Homurdanan X  iş arkadaşımın yoğun stresli işlerden sıkılıp, "Şu Türkiye'de insan olacağıma Hindistan da inek olmayı tercih ederim" dedi. Bende yazık ya kıza pazar pazar çalışıyor insan neden hayvan (inek) olmak ister ki  diye geçirdim içimden. Sonra biraz sesli düşününce keşke Hindistan'da inek olsaydım'ı idrak ettim. Düşünsene Tanrısın la Tanrı.. Hindistan da sana tapıyorlar.. Canın sıkılıyor yolun ortasın da yatıyorsun. Canın sıkılıyor bre gafiller gelin önümde secde edin diyorsun. İnsanlar sana saygı duyuyor hediyeler veriyor.

YAŞIYORUM

Şehrin İstiklalindeyim. Yürüyorum.. Bu coğrafyada yaşamak pahalı ölmek ucuz.

Bu aralar bana 'Nasılsın' ? Diye sorarsan:

Yaşıyorum'dan başka cevap alamazsın. Son aylarda yaşanan patlamalardan sonra herkes yaşadığına şükreder oldu. İşe, okula giderken, yoldan karşıya geçerken, durakta otobüs beklerken, İstanbul'un İstiklal'inden yürürken her an bi canlı bomba vs. patlayıp ölebilirsin - ki ölüyoruz da.

Metrobüse Nasıl Binilir

Taşı toprağı olan altın olan ey koca Metropolistan Ey İstanbul ne hayatlar son buldu sende ne hayatlar var oldu sende. Herkesi savurdun bi o yana bi bu yana. Seni yazmak için uzun uzun yaşamak, tarihi sokaklarını adımlamak lazım. Seni tanımak için; Gece kondunun kırık penceresinden gökdelenleri seyretmek lazım.
Not: Umarım 2017 de metrobüs yukardaki caps gibi olmaz.
Gerçek İstanbul diye bi tabir vardır. Gerçek İstanbul Surlar'ın içindeki bölgedir. Yani çoğumuz aslında İstanbul'da yaşamıyoruz.

Hergün daha çok göç alan İstanbul'un merkezi şiştikçe İstanbul'un dış ilçelerine, kuzeye, batıya, doğuya doğru genişlemeye devam ediyor. Hergün koca koca inşaatlar yükseliyor. Arz talep meselesi de diyebiliriz yoksa bu kadar insanın ne işi var.

KİMİM BEN / WHO AM I ?

CEKİCEN Afrika Kaplanı filminde çölde kaybolunca hafızasını kaybediyor. Kenidisinin kim olduğunu hatırlamak için “KİMİM BEN” diyerek kim olduğunu hatırlamaya çalışıyor. Ve adı "KİM" olarak kalıyor. Filmi değilde size kendimizin kim olduğunu anlatmaya çalışacağım başımdan geçen ufak bi kaç olayla. Sahi kimim ben. 

Bİ LİRA

Bİ LİRA

Kadın pikapta yorgun bi mandalina kasasının üzerinde oturmuştu. Üşüyen sol elini sıcak sağ eli ile ısıtmaya çalışıyordu. Kendisi de yorgundu yorgun bakışları gibi.. Bakışları ileriye bakıyordu. kim bilir ne düşünüyordu. Akşam eve gidince ne yemek yapacağını mı yoksa mandalinaları bi an önce satıp sıcacık evine sığınmayı mı. Yoksa çoluğunun çocuğunun geleceğini mi..

Kim bilir ne düşünüyordu düşlüyordu.

Kocası da o sokak senin bu sokak benim sokak aralarında cığırtkan bi megafonda:
bi lira
bi lira..
mandalina bi lira diyerek arşınlıyordu yeni parke taşı ile taşlaşmış sokakları..

Sahi kaç lira idi mandalinanın kilosu

İstanbul/Esenyurt/ ya da Esencılıs

Mikail Eren

29 Ekim 2015